30 Nisan 2012 Pazartesi

BANKASYA'DA SONA DOĞRU



Bankasya 1. Ligde 32. hafta geride kaldı ve ligde matematiksel olarak ilk iki mücadelesi veren 5 takım bulunuyor.

Lider Elazığ bu hafta düşmeme mücadelesi veren T. Linyit'e 1-0 mağlub olarak, takipçisi Kasımpaşa'nın kazanması ile aynı puanda haftayı kapattılar. İki Ege takımının karşı karşıya geldiği Denizli-Akhisar maçında gol düellosundan galip çıkan Akhisar 1 puan geriden lideri takip ediyor. Konya ise kendi evinde Adana'ya mağlub olarak büyük fırsatı tepti; bu maçtan alıncak 3 puan Konya'yı liderlik koltuğuna oturtacaktı..

Bolu ise deplasmanda yine rahat oyununu sürdürdü ve İzmir'de Karşıyaka'yı devirdi. Bu sezon İzmir takımları yine fiyasko..

Antep BB yine bildiğimiz gibi, 6-7 sezondur bu ligde ve tam bir orta sıra takımı.. Fakat bu sezon düşmemeye oynadılar diyebiliriz, bitime 2 maç kala en az 1 puan aldıkları taktirde ligde kalacaklar.

Geçen sezonun renkli takımı Linyit'de düşmemek için debeleniyor adeta. Sakarya eski günlerinden çok uzak ve önümüzdeki sezon bu ligde göremeyeceğiz onları.. Denizli ise Bankasya'ya düştüğünden beri bir türlü toparlanamadı. Güngören zaten bu ligin takımı değil..

Önümüzdeki haftalarda Bankasya play-off'u izleyeceğiz Süper Lige çıkan 3. takım kim olacak acaba...


ŞİKECİLERE CEZA

Aylardır çalışmasını tamamlayan Etik Kurulu raporunu federasyona sunmuş nihayet. İşin içindeki 8 takım Disiplin Kuruluna sevkedilecek ve ağır para cezaları verilecek. Para cezası almayan takımların puanları silinecekmiş.. (onu neye göre belirleyecekseler !!!) Ayrıca geçen sezon kazandıkları para ödülleri geri alınacakmış. Bakalım TFF bu süreci nasıl değerlendirecek, konunun detaylarını buradan öğrenebilirsiniz..

28 Nisan 2012 Cumartesi

İSİM-ŞEHİR-CANLI

    Her dönemde isim çok önemlidir.Bir canlının yaşayabilmesi için isim belki de su ve hava gibi muhtaç olduğu bir gereksinimdir değil mi?


    "BankAsya" ismi oturmuştu sanki ligimize,yani bana öyle geliyordu.Ani bir kararla kaldırıldı.Kimse neden olduğunu anlamadı ama kaldırıldı.Herkeste bir şaşırma süreci devam ederken karar geri alındı haberleri çıktı ve BankAsya geri döndü.Şuanda TFF'nin sitesinde dahi bu isim yazıyor.


     İsim önemli ama acaba ligin değeri de önemli değil mi sizce?
Gelin size özetle anlatayım "BankAsya" ligini...İlk iki sıradaki takımlar direkt olarak üst lige yükselirler,ardından gelen diğer dört takım ise birbiri arasında müsabaka oynayarak eleme yaparlar ve finalde kazanan takım üçüncü takım olarak üst lige yükselir.Son iki senede çok fazla bir mücadele yaşanıyor bu ligde ve son maça kadar kim ilk altı sırayı alır diye merak ediyoruz.


     İşte nitelik burada ortaya çıkıyor.Şekil olarak bakıldığında çok heyecanlı bir lig ve kendine bağlıyor.Ancak televizyon karşısına oturduğunuzda öyle bir şey göremiyorsunuz.İzlenen maçlarda orta saha mücadelesi,top kaybı ve yavaş bir futbol gözüküyor.Ayrıca benim gözüme çarpan unsur olarak çok fazla yaşlı futbolcu var ve bu da oyunu yavaşlatan en önemli sebeplerden birisi olarak gözüküyor.Artık süperlig'de oynama seviyesini kaybetmiş ama maddi ihtiyaçlardan dolayı futbola devam eden futbolcular,bu takımların kurtarıcısı olarak öne çıkıyor.Bir takımda görev yapan futbolcu eğer o takımı süperlig'e çıkardıysa başka bir takıma kurtarıcı olarak gidiyor ve bu böyle tekrarlanıyor.


     Aslında bu ligi biz altyapı ligi olarak görmeliyiz.Yani süperlig takımlarına bir kaynak olarak işlev görmeli bu lig.Yabancı oyuncuları kısarak yerli futbolcuya değer verilmesi güzel bir şey ama yaşlı ve amaçsız futbolcuya ödün verilmesini yanlış olarak yorumluyorum.Lig son derece sert,yavaş ve tat vermeyen bir anlayışta ilerliyor.Son dönemlerdeki heyecan patlaması da bana yayıncı kuruluşun biraz "parlatma" çabaları olarak geliyor.Benim izlediğim lig ise "kör dövüşü" tarzı mücadele ile geçiyor.Bu ligde elle tutulur futbolcular da var fakat azınlıkta kalmıştır.Bahsettiğim yaşlı futbolcular elenirse,yetenekli yeni futbolcuların çıkmasının önü açılmış olur diye düşünüyorum.


      Üstünde duracağım başka bir konu ise görünen sebeplere bağlı olarak takımların üst lig'e çıktıklarında yaptığı oyuncu transferleri.Bir ligin kalitesi oyuncularının değeri kadardır.Bir takım üst lige çıktığında elinde yavaş ve kaliteden düşen futbolcular varsa bunları elden çıkarmak ve yerine daha canlı oyuncular katmak amacında oluyor.Bunun sebebi ise yanlış yapılanmadan kaynaklanıyor.Genç,dinamik ve yetenekli futbolcularla yola çıkmayan takımlar üst lig'e çıkınca geçmiş senenin "kurtarıcılarını" gönderip yola yeni futbolcularla devam ediyor.Bu da bize gösteriyor ki dinamik ve yetenekli futbolcuların önünün açılması hem ekonomik hemde istikrar anlamında birçok artı kazandıracaktır.


     Bu anlattığım ve özelliklerini saydığım ligin kalitesinin mi yoksa isminin mi tartışılması gerekir sizce.İsmi "BankAsya ligi" olmuş,"tff 1.lig" olmuş,"A2 ligi" olmuş ne farkeder ki içi dolu ve kaliteli olmadıkça.Yüzeysel bakıp insanların kafasını karıştırmak yerine daha çok konunun içine girip ligi kaliteli hale getirirsek,bizimde övüneceğimiz bir alt ligimiz olur.Yoksa lig "Veteran ligi" olmaya doğru hızla sürükleniyor.BİLGİLERİNİZE... 


       

27 Nisan 2012 Cuma

ZTK FİNAL



Ziraat Türkiye Kupası'nda Finalin adı Bursaspor-Fenerbahçe...

Bir yanda son 2 sezonda büyük atılımlar yapan, lig şampiyonluğu ve lig üçüncülüğü ünvanlarına sahip Anadolu'nun yükselen değeri Bursaspor.


Diğer yanda ülkemizin lokomotif kulüplerinden biri olan ve bu kupaya hasret kalan Fenerbahçe.


Final tarihi 16 Mayıs 2012.. 


Çok zevkli bir karşılaşma olacağı şüphesiz.


İkinci 16 Mayıs zaferini yaşamak isteyen ile yıllardır süregelen "geyiği" sonlandırmak isteyen takımların mücadelesini izlemenin tüm futbolseverlere keyif vereceğini umuyorum...

23 Nisan 2012 Pazartesi

SÜPER FİNAL 2. HAFTA





     Bu hafta her iki Süper Final grubunda seyir zevki yüksek maçlar oynandı. Özellikle grup lideri olan iki takım Galatasaray ve Sivas rakiplerini yenerek grup liderliğini yüksek oranda garantileyecek 3 puan için savaştı ama rakipleri onlara izin vermeyerek "bu iş burada bitmez" dedirtti herkese..

     Şampiyonluk Grubunda Galatasaray ve Fenerbahçe rakipleri ile puan farkını açarak kendi aralarında yarışacaklar artık..Tarihte bu iki ezeli rakip arasında böylesine bir şampiyonluk mücadelesi yaşanmıştır büyük ihtimalle fakat bu sezon çok farklı; birbirlerinin en büyük rakiplerini alt ederek başa baş mücadele vermeleri hiç bir sezonda olmamıştır diye düşünüyorum...
    
 
     Avrupa Ligi grubu ise daha çekişmeli, en azından puan tablosu bizi böyle 
düşünmeye sevk ediyor. Puanlar ardışık ve 4 takımında grubu lider bitirme şansı var. Bu gruptaki Bursa ve Eskişehir takımları hafta içinde Türkiye Kupası'nda karşılaşacaklar ve bu iki takımın Süper Final maçlarında as oyuncuları dinlendirip, yarı-final maçına motive olduklarını biliyorum.


     Spor Toto Kupası için söyleyeceğim tek kelime Orduspor'un formu... Bu sezon ligimize renk kattı, ekip oynadığı futbol verdiği mücadele ile Süper Lig takımı olduğunu herkese gösterdi. Spor Toto kupasında Samsun ve Karabük'ü yenerek grubunda liderlik koltuğunda oturuyorlar. Gelecek sezon zirveyi zorlamaları muhtemel.


22 Nisan 2012 Pazar

YENİ SEZONA DAİR TESPİTLER

    Herkesin aklı Avrupa ligi ve Şampiyonluk "Süper Final"inde bu haftalarda..Bu yazımı gelecek sezonu düşünerek yazmak istedim.Öncelikle bu sezon artık bitti gibi bir duruma geldi ve ilk 8 takım dışındaki takımlar ve taraftarlar çoktan yeni sezona hazırlanmaya başladı.Peki bu takımlar ve insanlar hazırlanırken hangi lige hazırlanacaklar hiç düşündünüz mü?


    Önce şöyle bir başlangıç yapmak yerinde olacaktır;lig hangi  takımlar ile oynanacak...Bu sezon başından itibaren hep şike ve cezalarını düşünüp durduk.İlk anda 5 takım birden küme düşecekti,daha sonra hafif yumuşadı 2-3 takım düştü sonra biraz daha yumuşadı sadece Fenerbahçe düştü,biraz sonra düşme kalktı puan silindi ama sadece Fenerbahçe'nin,o da yumuşadı ve en sonra toplum olarak rahatladık ki puan silme olmayacak kişilere ceza verilecek yada para cezası uygulanacak..Öyle bir karanlığın içindeyiz ki kimse yeni bir program hazırlayamıyor kendine.Mesela ligden düşmüş bir takımı düşünün,o takım bile ya Fenerbahçe yada başkası düşer de ben çıkarım tekrar diye yeni hazırlığa muhtaç..Çıkıp biri de demiyor ki sezon sonu şu şu olacak ona göre planlayın kendinizi..


    Son dönemde konuşulan şu oldu;Eğer Türkiye Kupası'nda finale çıkılırsa,rakip Fenerbahçe olursa ve kupayı alırsa zaten Avrupa yasağı var,yenilen takım gidecek Avrupa kupasına.Yani sen finale çık yeter..O zaman neden oynuyor bu takım kupada,hadi onu geçtim ligde bu kadar kıyasıya mücadele gösteriliyor ve yeminler ediliyor şampiyon olmak için,Fenerbahçeli futbolcular neden kendilerini harbe sokup stres oluyorlar,ayrıca Galatasaraylılar neden bu kadar heyecanlılar,nasıl olsa Fenerbahçe'ye Avrupa yasak.
   
     Benim üstünde durduğum şu;kimse de çıkıp demiyor ki bunlar yanlıştır yada doğrudur.Biz hangi futbolu  hangi heyecanla izleyelim ki..Avrupa'ya gidecek takım belli değil,düşen belli değil,şampiyon olsa bile Galatasaray'ın Avrupa'ya gitmesi kesin değil çünkü UEFA'nın kararı belli değil..Hangi futbol hangi heyecan hangi plan ve hangi program..Tüm spor kulüplerine biri anlatsın artık olan ve biteni..Samsun'daki taraftar bilsin Bank Asya liginde mi maçlara gideceğini,Bursa yada Eskişehir taraftarı bilsin Avrupa garanti mi değil mi,Fenerbahçe taraftarı Avrupa hayali kursun mu,Şampiyonluk grubundaki takımların taraftarı da anlasın artık hangi statüye sahip olduklarını değil mi?


      Peki ekstra bir değerlendirmem daha olacak,bakalım ilginizi çekecek mi? Bu sene her maçta bayanlara belli sayıda bilet ayrıldı,cezalı maçlarda da ücretsiz olarak bayanlar ve çocuklar izledi maçları.Bu uygulama yeni sezon için kalktı.Bu bence güzel bir uygulamaydı,sadece "cezalı" maçlar ibaresi beni rahatsız ediyordu ama genel anlamda hem stat görmeyen bayanlar için görme fırsatı hemde seyircisiz maçın sessizliğinin kaybolması adına güzeldi.Bunun kaldırılmış olması nur topu gibi bir yeni soruyu doğurdu;nasıl bir ceza uygulaması olacak?


       Ayrıca değineceğim bir başka konu ise playoff uygulamasıdır.Yeni sezonda olacak mı olmayacak mı daha belli olmadı.Yine başka bir sistem olarak playout sistemi düşünülüyor.Sorular yumağına gömülmüş durumdayız.Bütün bunlara bakarak sorduğumuz sorular ise şunlar;hangi takımlar hangi seyirciye karşı hangi kurallar ve cezalara göre oyun oynayacak ve bizde izleyeceğiz..YENİ SEZON HAYIRLI OLSUN..SAYGILARIMLA...

 

20 Nisan 2012 Cuma

TÜRK FUTBOLUNUN ŞİDDET SORUNU

                                     

       Şiddet,hiçbir zaman önerilemeyecek ve desteklenmeyecek bir unsurdur fakat Türkiye'de bu unsur kökten gelen bir gelenek halini aldı.Töre ve benzeri kisveler altında uygulanmaya devam edildi ve devam ediyor.Bu yazımda bu unsurun Türk futboluna yansımalarından bahsedeceğim.
      
        Futbol Türkiye'de çok sevilen ve hem sosyal hem ekonomik hemde psikolojik bir faaliyet olarak görülür.Bir futbol takımını sevmek,o takımla o şehir'i  özdeşleştirmek noktasına gelmiştir.Her maç öncesi arkadaşları ile buluşup maça giden insanlar aslında sadece futbol için değil,göremediği yada az görüştüğü dostlarıyla zaman geçirmek amacıyla stada giderler.

         Ben bunun farklı bir boyutunu daha söylemek istiyorum.Günlük yaşantısında ya bir işle meşguldür  yada öğrencidir bu taraftarlar.Günün yorgunluğu ve insanın yaşadığı o baskı ortamı psikolojik ağırlığı da yanında getirir.Bizim her zaman örnek gösterdiğimiz taraftarlar ya sosyal bakımdan üst kesimdir yada futbola fazla merakı olmayan insanlardır.Aslında futboldaki taraftar unsurunun tek yönlendiği taraf bir rahatlama arayışıdır.Bu baskı ortamı sonucunda rahatlama şansı bulamayan taraftar,hedef olarak stadyumları seçer ve futbolcu,hakem yada yönetim aleyhine sözlü veyahut fiziki bir şiddet kullanmaya başlar.

         Bu insanların çoğu dediğim gibi ya işçi sınıfı yada zor şartlarda çalışan insanlardır.Verdiği paranın karşılığı olarak rahatlamayı sağlayamadığı an sinirlenir ve ruhen dağılmaya başlar.Peki ben neden böyle bir yazı yazdım...Çünkü son Beşiktaş maçıyla birlikte gördüm ki bu sorun Türkiye'nin her yerinde ve giderek tehlikeli yerlere doğru gidiyor.Son maçtaki tepkinin hakeme olduğunu sanmıyorum.Ondan önceki sebep zaten zor durumda görülen şansının yanında prestij için çıktığı maçta takımının mağlup durumda olmasına rağmen reaksiyon gösterememesinden kaynaklıydı.Bu sorunun çaresini toplumsal olarak bulmalıyız yoksa durumumuz kötü oluyor.

         Eğer başta futbol federasyonu ve kulüpler bu büyüyen sorunu,tırnak içinde "Bombayı" çözüme kavuşturamazsa ve adalet duygusu kaybolmaya devam ederse daha vahim sonuçlar görmek hiç de zor gözükmüyor.Adalet duygusu ve sosyal psikolojiyi rahatlatacak önlemler almak son derece mühimdir.

SAYGILARIMLA ... 

          

17 Nisan 2012 Salı

SÜPER FİNAL 1. HAFTA

     Merakla beklenen Süper Final'de ilk maçlar tamamlandı. Genel anlamda beklenen skorlar ve beklenen bir atmosfer görüldü. İ.B.B.-Eskişehir maçı denk güçlerin mücadelesi oldu ve 1-1 beraberlikle sonuçlandı. Türkiye Kupası Çeyrek Finalinde Bursaspor'a farklı mağlub olan Sivas; hırslanarak maça asılacağı belliydi ve bana göre Ertuğrul Hoca'nın yanlış kadro seçimi ile evsahibi ekip kupada elenmenin futbol kuralları içinde "intikamını" aldı.

     Süper Final Avrupa Grubu'ndaki gelecek hafta maçlarında heyecanın daha da artacağını tahmin ediyorum. Özellikle Bursa-Eskişehir-Sivas arasındaki maçlar "şehir taraftarlığı" faktörü ile daha da renkleneceğini düşünüyorum.

     Süper Final Şampiyonluk Grubu'nda ise Fenerbahçe, Trabzon'u çekişmeli bir 90 dakika sonunda yenmeyi başardı. Şampiyonluk yolunda pes etmediğini herkese gösterdi Sarı Kanaryalar.. Maç başında yaptıkları tribün şov ile rakibi baskı altına almaya çalışarak, kendi oyuncularını da ateşlemiş oldular. Taraftarın bu galibiyetteki payı çok büyük.

     Birkaç saat önce oynanan Beşiktaş-Galatasaray maçı ise futbol açısından pek göz doldurucu olmadı. Beşiktaş'lı futbolcuların formsuzluğu, yetersizliği Galatasaray'ı daha da rahatlattı. Hakem hatalarını da görmezden gelemeyiz tabiki. Ben şahsen Hüseyin Göçek'in bir maçını tribünden çıplak gözle izledim ve bircok anlamsız kararlarına şahit oldum. Taraflı tarafsız her futbolseverin objektif olarak gördüğü bir durum var; bu hakem gerçekten ama gerçekten çok hata yapıyor. Derbilerde olsun, Anadolu takımlarının maçlarında olsun yaptığı hatalar yüzünden taraftarlardan büyük tepkiler alıyor. Bence bu hakeme alt liglerde görev verilmeli, bu performansı ile Süper Ligde maç yönetmeyi haketmiyor.

     Son olarak İnönü'de çıkan olaylara değinmek istiyorum. Beşiktaş'lı futbolcuların formsuzluğu taraftarı çileden çıkardı ve üstüne kötü skor ve üstüne hakemin kararları. Ama ne olursa olsun o stadda bu kadar güvenlik zaafiyeti olmamalı. Ben şimdi çok merak ediyorum Beşiktaş Kulübüne ne tür bir ceza yaptırımı uygulanacak..

14 Nisan 2012 Cumartesi

SÜPER FİNAL

Nihayet lig bitti ve çok konuşulan play-off maçları geldi çattı. Federasyonumuz birde play-off gruplarına şaşaâlı iki isim buldu. Süper Final Şampiyonluk Grubu ve Süper Final Avrupa Ligi Grubu..

Sezon başından beri çok konuşuldu yeni sistem. "iyi fikir" diyenler de oldu, "gereksiz" görenlerde; öyle yada böyle play-off maçlarını izlemeye hazırlanacağımız şu günlerde Türk Futboluna ayrı bi heyecan kattığı tartışılmaz. Bir yandan da futbolseverler için bulunmaz bir nimet gibi oldu. Şampiyonluk grubunda 6 hafta boyunca sürekli derbi maç izleyeceğiz ve Avrupa Ligi grubundaki Anadolu takımlarımızın muhteşem mücadelesine sahne olacağız ki: ben şahsım adına Avrupa Ligi grubunda daha çekişmeli daha keyifli maçlar izleyeceğimizi tahmin ediyorum.

En büyük temennim şu 6 haftanın kazasız belasız geçmesi. Hepimiz hatırlarız geçmiş yıllardaki derbi maçlarda çıkan olayları, hakem hataları sebebiyle puan kaybeden tarafın "veryansınlarını".. İşte şimdi önümüzde bu tip olayların her an cereyan edebileceği 6 hafta var.. Spor Toto Kupası var bir de ,alt sıralardaki takımları hazırlık maçları havasında antrenmanlı tutmak için. Sanırım bu sezon uygulanacak play-off statüsü problemsiz bir şekilde atlatılırsa önümüzdeki sezonlarda uygulanacak. Ve bu işten yayıncı kuruluşun da kârlı çıkacağını hatırlatırım.

Ziraat Türkiye Kupası'nda ise yarı final heyecanı yaşanacak. Yarı-finalistler Fenerbahçe,Karabük,Eskişehir ve Bursa. Karabük haricindeki bu takımlar aynı zamanda play-off maçları da oynayacaklar. Henüz bu takımlar için lig bitmiş değil, aksine daha tempolu daha kritik maçlar oynayacaklar. Fenerbahçe bu sezon kupa hasretine son verebilecek mi ? Yeşil Timsahlar kupayı kaldırarak Avrupa'ya en kestirme yolda gidebilecek mi ? Hak edenin kazanacağı bir yarış olsun ve seyir zevki versin biz futbolseverlere bütün istediğimiz bu..