31 Aralık 2011 Cumartesi

TÜRK FUTBOLUNDA UNUTULMAYANLAR (YAKIN GEÇMİŞ)

     2002 Dünya Kupası ilk grup maçımızda Hasan Şaş'ın golü ile Brezilya karşısında 1- 0 öne geçmiştik. Bir an düşündüm Brezilya'yı Kore'de devirebilirmiyiz diye.. O maçı
kazanamadık ama anladık ki Brezilya o kadar da muhteşem, kusursuz bir takım değilmiş.

     Aynı günlerde dünyanın öbür ucunda, gönül bağlarımızın kuvvetli olduğu Güney Kore topraklarında Şenol Güneş idaresindeki Milli takımımız Senegali, Japonyayı dize getirerek Brezilya ve Almanya'nın ardından Dünyanın en iyi 3. takımı olduğumuzu göstermişti herkese...


      2000 yılında Galatasaray'ın kazandığı UEFA Kupası ve Süper Kupayı da kolay kolay unutmayacak futbolseverlerimiz.
    
     Sırada bir "İmparator" var...İtalya'yı tek başına fetheden"İmparator Fatih Terim"...
Taraftarın sevgisini kazanarak Fiorentina'yı Serie A nın dibinden alarak yükselten,İtalya kupasında finale kadar ilerleyen bir Fiorentina bıraktı geride ve kısa süre de olsa AC Milan'ın da hocalığını yaptığını unutmamak gerekir.
    
     Ersun Yanal dönemindeki Gençlerbirliğini hatırlayalım biraz da. 2003-04 sezonunda UEFA Kupasında Blackburn Rovers, Sporting Lisbon ve Parma yı eleyerek 4.turda Valencia ile eşleşmişti Ankara ekibi. Ankara'daki ilk maç 1-0 kazanıldı, İspanya'daki rövanş maçının normal süresi 1-0 sona erdi. Uzatma dakikalarında yediği gole karşılık veremeyen Gençlerbirliği, 2-0'lık yenilgiyle kupaya bu turda veda etti.Gençlerbirliği'nin
bu turdaki rakibi Valencia UEFA kupasını kazanma başarısı gösterdi. Gençlerbirliği ise, 2004 senesinde UEFA Kupası'nı kazanan Valencia'yı yenebilen tek takım oldu.

     Fenerbahçe'de 2007-08 sezonunda Şampiyonlar Ligi Çeyrek Finale yükselme başarısı göstererek Avrupada bizi başarı ile temsil etmişti. Grubu CSKA ve PSV'nin önünde 2. bitirerek 2.turda Sevilla'yı elemiş çeyrek finalde Chelsea engelini 
aşamamıştı.    
    
     2009-10 sezonunda Bursaspor'un şampiyonluğu ligimiz için önemli bir dönüm
noktası olduğu kanaatindeyim. Anadolu takımları için şampiyonluğun çok zor olmadığını bir hayal olmadığını gösterdi Bursaspor...

25 Aralık 2011 Pazar

53 YILLIK SÜPER LİG TARİHİNİN EN'LERİ

  • Süper Ligin ilk resmi golünü İzmirspor'lu Özcan Altuğ attı. ( 21 Şubat 1959 )
  • Süper Ligin ilk penaltı atışını Lefter Küçükandonyadis attı.(15 Mart 1959 )
  • Lig tarihinde en uzun süre gol yememe rekoru Trabzonspor’un efsane kalecisi 1978-1979 sezonunda toplam 1112 dakika süreyle  Şenol Güneş’e ait.
  • Lig tarihinin en uzun süre yenilmeyen takımı 48 maç ile Beşiktaş.(1991-92)
  • Lig tarihinin bir sezonda en az gol yiyen takımı Fenerbahçe, 30 maçta kalesinde sadece 6 gol gördü.(1969-70)
  • Lig tarihinin üst üste en çok maç kazanan takımı 13 maç ile Beşiktaş.(1959-60)
  • Lig tarihinin en çok gol atan futbolcusu 249 gol ile Hakan Şükür.
  • Ligde bir sezonda en çok gol atan futbolcu 39 gol ile Tanju Çolak.(1987-88)
  • Ligde bir maçta en çok gol atan futbolcu 6 golle Tanju Çolak (Fenerbahçe 7-1 Karşıyaka 1992-93)
  • Ligin en farklı skorlu galibeyeti Beşiktaş (Beşiktaş 10 - 0 Adana Demirspor 1989-90)
  • Ligin en gollü maçı Fenerbahçe 8 - 4 Gaziantep. (16 Mayıs 1992)
  • Lig tarihinde seyirci rekoru kırılan maç Atatürk Olimpiyat Stadındaki Galatasaray-Fenerbahçe maçı 70.125 biletli seyirci ile.(2003-04)
  • Lig tarihinin en erken golü 12.saniyede Eskişehir-Denizli maçında Darryl Roberts. (29 Kasım 2008)
(Kaynak: Ajansspor)

24 Aralık 2011 Cumartesi

İZMİR'İN KAYIP ÇINARLARI

   
  Ege'nin incisi, Türkiye'nin 3. büyük kenti İzmir... Böylesine önemli bir kentin önemli kulüplerini ülkenin en üst seviye liginde görememek İzmir'li futbolseverlerin büyük üzüntüsü hiç süphesiz.

     İşte şimdi ben bu konuya İzmir'li gibi değilde, Türk futbolunu seven,Anadolu kulüplerinin de sportif başarı elde ederek ligimizin kalitesinin artmasını isteyen ve benim gibi düşünen futbolseverler gözünden nacizane bir kaç satır yazmak istiyorum.

     İzmir kulüpleri yıllardır 2.lig yani bugünkü adıyla BankAsya 1.Ligde mücadele ediyor.Sezon boyunca iyi mücadele etselerde sezonun son maçlarında etkisiz olup bir türlü Süper Lige çıkamıyorlar ki burda Bucasporu bi kenara ayırıyorum. Daha birkaç sezon önce alt liglerde mücadele eden Buca son 2-3 yılda yaptığı kurumsal atılımlar ve sahadaki futbolu ile Karşıyaka ve Altay'ın yanından sıyrılarak İzmir'i Süper Ligde temsil etti geçen sezon.

     Bence İzmir kulüplerinin hedefi Süper Ligle sınırlı kalmamalı.Süper Ligde başarılı olup İzmir'i Avrupa'da temsil etmeleri çok da uzak bi hayal olmamalı. Geçmiş yıllarda Anadolu kulüplerinin Avrupa maceralarını hepimiz gördük. Gençlerbirliği'nin UEFA kupasında peşpeşe Blackburn Rovers, Parma ve Sporting Lisbonu elediğine şahit olduk. Yani uzun lafın kısasın Türk futbolseverler İzmir kulüplerini, futbol piyasasında daha aktif görmek istiyor.

     Artık bu İzmir kulüplerinden en az birini uzun yıllar boyunca Süper Ligde görmek istiyoruz. Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş ; İzmir deplasmanına daha sık gelsin istiyoruz.
    

     Bursa, Ankara, Kayseri, Trabzon tribünlerinde takımını destekleyen İzmirli taraftarları görmek istiyoruz.

Hadi.. en azından biriniz gelin artık.. hiç dönmemek üzere..

21 Aralık 2011 Çarşamba

ANADOLU'NUN EN İYİLERİNDEN: Nihat Kahveci


  • Serbest vuruşların ve kritik gollerin adamı Nihat Kahveci..
  • Forvet ve Sağ kanatta oynama yeteneğine sahip Beşiktaş'ın unutulmaz efsanesi.
  • Milli takımda yaptığı asistler ve özellikle attığı kritik gollerle Türkiye'nin adını birçok turnuvaya kıl payı yazdırmayı başaran bir kahraman.
  • Türk futbolseverlerin aklına kazınan Norveç ve Bosna Hersek'e atılan o can alıcı goller..
  • Euro 2008'de Çek Cuhuriyeti kalesine 2 dakika içerisinde 2 gol atan Çılgın Türk Nihat..

     1996 yılında Beşiktaş'ın altyapı takımına seçilir Nihat. Başarılı oyunu ile dönemin teknik direktörü John Benjamin Toshack tarafından as takıma alınır.İlk as takıma çıktığı dönemlerde maçın son bölümlerinde sahaya çıkar. Başarılı futbolu,asistleri ve attığı goller sayesinde kadronun vazgeçilmezi olur. O artık Beşiktaş'ın ve Türk Milli Takımının yıldızı olmaya emin adımlarla yürümeye başlar..
     Ocak 2002'de Toshack onu yönettiği Real Sociedad'a 5 milyon Euro karşılığında transfer eder. 2002-03 sezonunda Darko Kovacevic ile takımı sırtlar Nihat, La Liga'yı 2. sırada bitirir Sociedad.
     Yaşadığı sakatlıklar yüzünden daha sonraki yıllarda sahalardan uzak kalmak zorunda kalır.
     Villareal'e transfer olduğu 2006-07 sezonunda sakatlıklar peşini bırakmaz. 2007-08 sezonunda 18 gol atarak eski günlerine döner.Villareal'in o klasik sarı formasıyla çok sayıda Avrupa Kupası maçlarında boy gösterir.
     2009-10 sezonunda 4.5 milyon Euro bedelle Beşiktaş'a dönüş yapar. Fakat ikinci Beşiktaş döneminde beklenen performansı veremez. Beşiktaş'a geldiği 2. sezonda sözleşmesi karşılıklı olarak feshedilir.
     Nihat Kahveci, Beşiktaş'da birçok başarılar elde etmiş ve İspanya'da bizi başarı ile temsil etmiş Türk Futbolunun yetiştirdiği önemli isimlerden biridir. Özellikle Milli Takım forması ile bize yaşattığı güzel duygular için kendim adına teşekkürü borç bilirim.

19 Aralık 2011 Pazartesi

ANADOLUNUN EN İYİLERİNDEN:Ceyhun Eriş

      15 Mayıs 1977 Giresun doğumlu Ceyhun Eriş Türk Futbolunun yetiştirdiği en kaliteli yerli ofansif ortasaha oyuncularından biri benim için. Kalitesi tartışılmaz bir futbolcu olmasına rağmen malesef hep istikrar sorunu yaşamış. 16 yıllık profesyonel futbol kariyerinde 15 farklı takım forması terletmesi bize bu durumu ıspatlıyor.      
      Profesyonel futbola Galatasarayda başlayan Ceyhun daha sonra, Rize-Göztepe-Siirt Jetpa-Fenerbahçe-Ankaragücü-Gençlerbirliği-Konya-Samsun-Trabzon-FC Seul-Assyriska-Sivas-Denizli ve son olarak KKTC ekibi Doğan Türk Birliği'nde futbol yaşamını sürdürmektedir.
      Oyunu iyi kurması,yaptığı asistler,serbest vuruşlardan attığı goller ve yüksek teknik kapasitesi ile forma giydiği her takımda liderlik vasfını üstlenmiştir.
      Şans,Kader... yada ne derseniz deyin ama bu tip faktörler Ceyhun'un yanında olsaydı, bence onu Avrupa'nın önemli kulüplerinde görmemiz kaçınılmazdı..
      Hagi,Alex,Sergen gibi yıldızlaşamasada o Türk Futbol Tarihine; Anadolu Takımlarının Yıldızı olarak adını yazdırdı benim kanaatimce....

15. HAFTADA LİGİMİZ

          15.HAFTADA LİGİMİZ...      
     Son bir kaç sezonda ligimizin kalitesinin arttığı gözle görülür bir gerçek. Özellikle üç İstanbul büyüğü dışındaki Anadolu takımlarımızın ligin üst sıralarında yer bulmasına hiç şaşırmadan alışır olduk.Manisa,Sivas gibi takımların üç büyükleri zorlamalarından sonra Bursaspor'un şampiyon olması diğer Anadolu kulüplerini de harekete geçirerek pozitif yönde bir etki yarattı.Yapılan kaliteli transferler,teknik adam istikrarı ve taraftar desteği ile Anadolu takımlarımızın üst sıralara tırmanmaları çok normal bir hale geldi. Bir de İstanbul B.B gerçeği var tabi, Abdullah Avcı gibi yetenekli bir hocaya bünyesinde barındırarak hemde taraftar desteği olmadan son yıllarda ligi hep ilk 8 içinde bitirdiler.Abdullah hocanın milli takımın patronu olmasından sonra dümeni Arif Erdem devraldı, başarılı bir sezon geçirmesini dilerim.

        Yazımın bundan sonraki bölümünde 15 haftayı geride bıraktığımız Süper Ligi kendi düşüncelerimle değerlendirmeye çalışacağım..

        Bu sezon başında yaşanan tatsız olaylara (şike iddaaları) değinmeden sadece futbol anlamında değerlendirme yapacağım.
        Her sezon olduğu gibi Fenerbahçe,Galatasaray,Beşiktaş ve Trabzonspor şampiyonluk parolası ile lige başladılar. Ligimizde yabancı futbolcu kontenjanının fazla olması sebebi ile birçok yabancı futbolcu transferi yaptı kulüplerimiz. Özellikle bazı yabancı oyunculara değinmek istiyorum. Orduspordan Gosso ve Dalmatı çok beğendim.Galatasaray'dan Melo ve Eboue, İ.B.B'den Webo, Eskişehirden Kamara, Kayseri'den Amrabat ve kaleci Navarro faydalı olduklarına inandığım transferler.. Ayrıca Fenerbahçeli Bienvenue ve Bursaspordan Bangura'nın da daha yüksek potansiyelli oyuncular olduğunu düşünüyorum..

Galatasay, Fatih Terim'in üstün futbol zekası ve yeni transferleri ile ligin zirvesine yerleşmiş durumda, özellikle son haftalarda Fenerbahçe ve Trabzonsporu yenerek liderliğe oturması dikkat çekici bir durum.

Geçen sezondaki kadrosunu büyük ölçüde koruyan Fenerbahçe son haftalarda puan kayıplarına rağmen ikinci sırada..

Beşiktaş ise ligin en zengin kadrosuna sahip olmasına rağmen bence yeterince istikrar sağlayamadılar. Şu an 28 puanla 3. sıradalar, benim düşüncem bu kadro kalitesi ile en az 33-35 puan toplamaları gerekirdi.

Trabzonspor  geçen seneki performansından çok uzak. 15 haftada 20 gol atıp 19 gol yediler ve 21 puanla 10. sıradalar. Takımda Burak Yılmaz'
dan başka gol atma becerisi gösteren fazla oyuncuları yok. Burak maç günü formda ise sorun yok, ama formsuz olduğu maçlarda gol problemi yaşıyorlar.

Bursaspor bu sezon tam bir fiyasko. Gol umutları Bangura çok problemli. Daha doğrusu takımda gol atabilecek oyuncularda çok tutuk. Ozan,Turgay,Battalla çok formsuz.

Eskişehir ve Manisa bu sezon çok dikkat çekiyor. İçerde,dışarda maç kazanabiliyorlar.

Orduspor ve İ.B.B ilk haftalarda fırtına gibi eserken son haftalarda duruldular.

Gaziantep ve Kayseri de beklenen performansa bir türlü ulaşamadılar.

Sivas,Gençlerbirliği,Karabük,Antalya kendi evlerinde iyi sonuçlar alabilen takımlar.

Samsunspor ve Ankaragücü malesef ligin dibine vurdular.. Çok zor maç kazanabiliyorlar. (Ankaragücünün özel durumu hepimizi üzüyor tabiki)

Ligdeki 15 haftayı bu şekilde yorumlamaya çalıştım....

16 Aralık 2011 Cuma

AVRUPA TEMSİLCİLERİMİZ...

UEFA Avrupa Ligindeki temsilcimiz Beşiktaş, Portekiz ekibi SC Braga ile eşleşti.

      Porto,Benfica ve Sporting Lisbon'dan sonra Portekiz futbolunun en tanınan kulübü Braga...
Geçen sezon Avrupa Liginde final oynama başarısı göstermiş bir takımla eşleşti Beşiktaş.
Tüm Portekiz takımlarında olduğu gibi Braga'nın kadrosunda da çok sayıda Brezilyalı futbolcu bulunuyor.

Benim için Braga takımında yıldız statüsünde 2 futbolcu bulunuyor. Tecrübeli santrfor Nuno Gomes ve bana göre çok daha fazla potansiyele sahip olup büyük takımlarda oynamayı hak ettiğine inandığım bir futbolcu Hugo Viana.

     Beşiktaş'ta forma giyen Portekizli sayısının 6 olması bence temsilcimiz için bir avantaj. Ayrıca Carvalhal'ın Braga şehrinde doğduğunu göz önüne alırsak enteresan bir eşleşme oldu Kara Kartal için..

Türk futbolu adına, Beşiktaş'ımıza Braga karşısında tur atlamasını ve Avrupa arenasında başarılar dilerim.

Trabzonspor ise, bence Hollandanın en iyi takımı PSV Eindhoven ile eşleşti. PSV Avrupa Ligi grubunu çok rahat bir şekilde lider bitirdi. Tarihinde 1 UEFA ve 1 Şampiyonlar Ligi kupasını kazanma başarısını göstermiştir. Kadrosunda Wijnaldum ve Toivonen gibi kaliteli oyuncuları barındırıyorlar.

Karadeniz fırtınasına PSV karşısında başarılar dilerim..