İLK 4 HAFTA GÖZLEMLERİ

     Spor Toto Süper Lig 2012/13 sezonunda ilk 4 hafta geride kalırken ön plana çıkan gelişmeleri kısaca değerlendirmek istedim. Geçtiğimiz sezonun sonunda ve transfer döneminde yapılan transferler bu sezonun nasıl geçeceğini az çok kestirmemize yardımcı olmuştu zaten, bakalım 4 maçlık periyodda neler yaşanmış.

     Son şampiyon ünvanını eline alan
ve yaptığı transferler ile kadrosunu güçlendiren Galatasaray şampiyonluğun en büyük favorisi gösterilerek başladı lige.. TT Arena sayesinde taraftarın desteğini iliklerine kadar hisseden, dünya futbol otoritelerinin önünde saygıyla eğildiği Fatih Terim önderliğinde eski günlerine tekrar döndü Galatasaray.. Ligde 4'te 3 yaparak tahmin edildiği gibi ligin zirvesinde yollarına devam ediyorlar.

     Fenerbahçe sezon öncesi kadrosuna önemli isimler katmasına rağmen bunun karşılığını yeşil zeminde göremedi desek yanlış olmaz heralde.. Takıma yeni katılan futbolculardan Kuyt haricinde yeteri kadar verim alınamadığı düşüncesindeyim, uyum sorunu çözüldüğünde zirveyi ele geçirebilecek bir kadro kalitesine sahipler. Takımı Alex'siz oynatma düşüncesine giren Aykut Kocaman zamanlama hatası yaparak, sezon başında yapması gereken hamleleri ligin ilk haftalarında yapınca takım olumsuz etkilendi ve belki de Ş.L. bileti bu sebeble kaçtı.

     Beşiktaş ise yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen ligde gayet iyi ilerliyor, 4 maçta 10 gol atarak GS'dan sonra en çok gol atan 2. takım konumundalar. Kulüp içinde yaşanan tüm olumsuzluklar futbolcuların performanslarını pozitif yönde kamçılayabilir ve onların daha da başarılı maçlar çıkarttığını görebiliriz.

     Trabzonspor'un Burak Yılmaz'ın gidişiyle gol yollarında sıkıntı çektiği istatistiklere de yansıyor, karadeniz ekibi 4 maçta 4 gol atabildi. Kaliteli kadroya sahip olmalarına rağmen UEFA ön eleme turunda Videoton'a elenmeleri Şenol Güneş gibi bir teknik direktörün koltuğunun sallanmasına sebeb oldu. Oturmuş bir kadroya sahip oldukları için ben takımın kısa sürede toparlanacağını düşünüyorum, golcü Janko'nun da uyum sürecini atlattığı taktirde ligin zirvesini zorlayacak takımların en başındaki isim Trabzonspor.

     Bursaspor, oturmuş kadrosuna yaptığı kaliteli takviyelerle ligin zirvesini zorlaması beklenen ekiplerden. Ligin başındaki yoğun fixtürden kurtulan Bursaspor, takıma yeni katılan isimlerin son maçta gösterdiği olumlu performans ile geleceğe daha umutlu bakıyor. Ofans hattının yüksek formuna rağmen savunma hattında yaşanan sorunlar şu an için kulübün tek kaygısı diyebiliriz.

     Orduspor'un H.Cuper yönetimi ile bu sezon üst düzey performans sergileyeceğini yaz dönemindeki yazılarımda da yazmıştım. Kulüpte esen Latin rüzgarları izleyenlere de taraflı tarafsız keyif veriyor. Bu performanslarını sezon boyu sürdürebilirlerse,ligi üst sıralarda bitireceklerine hiç şüphe yok.

     Transfer döneminin hızlı takımı Kasımpaşa kadrosunu önemli isimleri katarak lige hızlı bir giriş yaptı. Kulüp hisselerinin %96'lık bölümünü satın alan Ciner Grub sayesinde ekonomik sıkıntı yaşamayan kulüp oynadığı futbol ile ligimize renk katsa da benim pek sempati ile bakmadığım bir kulüp malesef, bunun sebebi endüstriyel futbola karşı olmam.

     Kadrosuna bir çok transfer yapan Kayserispor'da en büyük sorun uyum; mücadele anlamında üst düzey performans sergiledikleri tartışılmaz fakat ofansif anlamda problem yaşadıkları bir gerçek. Ekip çok dinamik bir yapıya sahip, uyum sorunu giderildiği taktirde hızlı hücum yapan seyir zevki veren bir Kayserispor izleyeceğimize eminim.

     Karabük ve Elazığ güçlü bir ekonomik yapıya sahip olmalarına rağmen (K.D.Ç ve Sanica sponsorluğu) ligde alt sıralarda yer aldılar ve 4 maçlık periyodda 3 puanı göremediler. Elazığ yeni bir takım olduğu için söylenecek pek bir şey yok aslında, fakat Karabük yaptığı transferler ve şehrin beklentisi ile üst sıralarda olması gereken bir takım. Karabük kulübünün yönetimine asıl sorulması gereken şu aslında, Eskişehir'i bırakıp giden bir Skibbe'ye nasıl güven hissi duyup kulübü emanet ettiler. Futbol artık dünyada çok profesyonelce oynanıyor kabul ediyorum fakat ben Karabük yönetiminin tercihini doğru bulmuyorum.

 Sizde yorum bölümünde kendi düşüncelerinizi bizimle paylaşabilirsiniz...