19 Mayıs 2012 Cumartesi

OBJEKTİFLİĞİ KAYBETMEK; TAKIM YAZARLIĞI...

     Türkiye'de bazı şeylerin değişmesi gerektiğini hep dile getiriyorum.Bu yazımda üstünde duracağım şey ise "takım" yazarlığıdır.Gazetelerde okuduğumuz yazarların ve televizyonlarda dinlediğimiz yorumcuların objektifliğini tartışmak istiyorum.

     Toplumdaki bireyleri yönlendiren kişilerin ünvanları beni hep rahatsız etmiştir.Sürekli olarak Fenerbahçe,Galatasaray,Beşiktaş ve Trabzonspor takımlarında oynayıp emekli olmuş futbolcular, o olmazsa  medyadaki en azılı takım taraftarı olarak bilinen ünlüler yada tribündeki amigoların köşeleri ve ekranları tuttuğunu görüyoruz.

     Böylesine önemli bir meslekte bu gibi şeyleri görmek beni gerçekten çok üzüyor.Yazarlık yada yorumculuk son derece objektiflik gerektirir.Hep duyduğumuz şekilde "Fenerbahçe yazarı" yada diğer takımlara ait böyle ünvanlar, bu objektifliği kıran önemli nitelemelerdir.Bir kişi eğer futbol yorumcusu ise sadece genel bir futbol yorumcusudur.Sadece bir takıma kanalize olamaz çünkü bir kulübe değil milyonlara hitap ediyor.Bu olay ancak şöyle olabilir;Fenerbahçe Tv,Galatasaray Tv yada Beşiktaş Tv'de yorumcu olarak çalışırsa o zaman herkesin kabulü olur çünkü o kulüpten maaş alıyordur.

     Medyada bu durumda olan kişiler belki de gerçekten gördüklerini yazıyorlardır kendilerine göre ama o kullanılan ünvan o yazarların yada yorumcuların inandırıcılığını ortadan kaldırır.Hayatlarının belli bir döneminde o takımda oynamış olabilirler fakat artık o kulübün himayesinden çıkmaları gerekmektedir.Kendi başlarına bir değer olabiliyorlarsa o zaman genel futbol izleyicisinin gözünde ve aklında kalabilirler.

     Kendilerine bir kulübün himayesini yakıştıranlar bilmeliler ki anadolu'da diğer takım taraftarlarının tepkisini alıyorlar.Söyledikleri yada yazdıkları önemli ve doğru şeyler dahi olsa "takım yazarlığı" nitelemesi onları inandırıcı  olmaktan ve dinlenmekten alıkoymaktadır.Halkta "niye dinleyeyim,o şunun temsilcisi zaten doğruları yazmaz ki" denilerek  hep o dediğim damgayı yemektedirler.

     Örneğin televizyondaki spor programlarında her daim dört kişi ve bir sunucu vardır.Bunun sebebi ise Fenerbahçe,Galatasaray,Beşiktaş ve Trabzonspor'un bir nevi sözcüsü olduğu içindir.O takımların taraftarlarında bu anlayış öylesine yerleşti ki eğer kendi takımından yorumcu yoksa programa mesaj atarak bizim hakkımızı yiyorsunuz diyebiliyorlar.Bunun kırılması ve herkesin kisveler altından çıkıp kendi benliğiyle yorum yapması gerekir.

     Tabiki burada bu anlamda objektif olan kişileri ayrı tutuyorum.Hiçbir nitelemeye gerek duymadan çıkıp yorum yapan yazarları ve yorumcuları tebrik ediyorum.Bunun yanında,kendilerine takım ünvanı verilen fakat bunu yorumlarıyla saygınlığa çeviren yazar ve yorumcular da vardır.Gerçek yorumculuk bence bu olmalıdır.Bu alanda gördüğüm kişiler ise Mehmet Demirkol,Uğur Meleke,Rıdvan Dilmen,Okay Karacan ve Cem Dizdar gibi yorumculardır.Ülkemizdeki bu bahsettiğim objektiflik ve "takım yazarlığı" sorunun bir an önce son bulmasını diliyorum.SAYGILARIMLA...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşünceleriniz bizim için değerlidir, düşüncelerinizi yorum şeklinde paylaşabilirsiniz.

Google hesabınız yok ise, yorumlama biçimi bölümünden "Adı/URL" seçeneği ile yorum bırakabilirsiniz.